Sultan II. Abdulhamid ve Filistin
Bu blogda okuyup, izleyip, dinleyip beğendiğim fakat pek göz önünde olamamış eselerden de bahsetmek istiyorum. Bu seferki bir kitap. Gündemi uzunca bir süredir meşgul eden bir konuyla alakalı olduğu için seçtim. Birkaç yıl önce Sultan Ahmet'teki kitap fuarında bulduğum "Sultan II. Abdulhamid ve Filistin" kitabı.
Yazarı Refik Şakir en-Nedşe, bir Arap. Çok iyi eğitimli, Yasser Arafat'ın el-Fetih'inde önemli görevler almış, Filistin'de Çalışma Bakanlığı, Tarım Bakanlığı yapmış bir insan.
Biz İsrail'in kuruluşu, Filistin,II. Abdulhamid, İttihat ve Terakki ,Osmanlı'nın son dönemi vb konulara kendi penceremizden yeterince baktık, irdeledik ve tartıştık. Araplar'ın bu olaylara nasıl baktığını öğrenmek için güzel bir fırsat bu kitap.
Mesela biz Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'ya bir isyankar bir hain gözüyle bakarız, en-Nedşe işe Mısır'da başta askeri olmak üzere birçok konuda büyük başarılar gösteren Kavalalı'ya İç Anadolu'ya kadar gelmişken saltanıda ele geçirebilecek ve "Hasta Adam"ı yeniden ayağa kaldırabilecek bir kişilik olarak bakıyor. Avrupalı'ların Osmanlı'ya Kavalalı'yla mücadelede yardım etmesini, "Hasta Adam"ı çoktan paylaşan emperyalistlerin hesaplarını bozabilecek bir adamın önünü kesmek için yaptıkları bir hamle olarak görüyor.
Şimdi bizi "Araplar sizi sattı" diye kışkırtanlar Araplar'ıda " Türkler sizi sömürdü, dilinizi kültürünüzü öldürdü" diye kışkırtmışlar. Duygular karşılıklı... İttihatcıların ırkçılığa varan tutumlarının, yabancıların okullarında yetişmiş adamlar tarafından alevlendirilen arap milliyetçisi/ırkçısı hareketlerin elini nasıl güçlendirdiği güzelce ortaya konmuş kitapta.
Asıl konu olan Filistin'e gelirsek, yazar II. Abdülhamid'in Filistin için verdiği mücaledeleyi tüm ayrıntılarıyla anlatıyor. Theodor Herzl'in Abdülhamid'i ziyareti, yabancıların baskısı, Yahudi göçüne dair konulan yasaklar, toprak satışları, Sultan'ın Kudüs'ü Suriye den alıp direk Bab-ı Ali'ye bağlaması konularında ilginç bilgiler var.
II. Abdülhamid'in tahtan indirilmesinde de o başta olduğu sürece başarılı olamayacağını anlayan siyonistlerin oynadığı rol de uzun uzun anlatılmış. İttihad ve Terakki'nin siyonist ve sabetayistlerle olan ilişkilerinden bahsedilmiş. Hatta kitapta benim daha önce duymadığım şu sözü var Enver Paşa'nın;
"Biliyor musun Cemal;
Biz, Sultan Abdülhamid'i tanıyamadık ve siyonistlere alet olduk"
Yazar aslında Arap dünyasındaki Osmanlı ve Türk karşıtlarını da karşısına alıyor. Osmanlı'nın ve Abdülhamid'in bir Yahudi devleti projesine karşı elinden geldiğince direndiğini ve bunu tüm Araplar'ın kabul etmesi gerektiğini dile getiriyor finalde..
Ortadoğu'da olanlarla, Osmanlı - Arap ilişkileriyle, Yahudiler'in Filistin'e yerleşme ve kök salma süreciyle ilgilenenlerin ufkunu açacak bakış açısını genişletecek kıymetli bir kitap bence.