3
Fenerbahçe'nin İflas Eden Transfer Politikası
Burada spor, özellikle futbol yazmamaya kararlıydım ama bir Fenerbahçe taraftarı, bir taraf olarak bir kereliğine bile olsa içimi dökeyim istedim...
Bir futbolcu, sattığın zaman getireceği bonservisten daha fazla parayı bir yılda kazanır mı ? Fenerbahçe'de mümkün... Futbolculara ödenen ücret politikasından başlayalım.
Deivid yıllık 3 milyon €, Lugano 2 milyon € istiyormuş, Guiza 4.5 milyon € , Emre 3.5 milyon € alıyor. Colin Kazım, Selçuk Şahin, Burak Yılmaz 1 milyon € civarında kazanıyor bir yılda. Buna ancak yuh denir. Bu paraları başka hiçbir yerde kazanamazlar.
Bonservislere gelirsek, son 5 yıldır Anelka'dan başka hiçbir futbolcudan bonservis geliri elde edemedik sanırım. Tuncay, Aurelio gibi iyi kötü piyasası değeri olanlar sözleşmeyi bitirip gitti. Servet,Nobre gibi takımda düşünülmeyenler nakide çevrilemedi bedava verildi. Böyle takım mı olur ?
Bunun yanında elde patlayan yüksek bonservisli oyuncular cabası. Ortega'dan binbir uğraşla üç beş kuruş aldık ödenen paranın yanında devede kulak. Appiah aynı şekilde 8 e aldık şimdi 2 sini kurtamanın peşindeyiz. Kezman'a 7 milyon € verdik şimdi bırakın bonservis gelirini sözleşmesini nasıl fesh edicez diye düşünüyoruz. Guiza'dan zarar garantisi şimdiden belli.
Maldonada, Josico, Burak Yılmaz, Ali Bilgin gizli işsiz, bunlara ödenen bonservisin, maaşın her kuruş zarar.
Türkcell Süper Lig'de 60-70 arası bir puan toplamak için bu kadar para harcanır mı? Bu bütçelerle serie A da Fiorentina, Bundesliga da Leverkusen, Herta, HSV; İspanya'da Villarreal ligin tepesini zorluyor, Porto, Olympiyakos yıllarca üst üste şampiyon oluyor. Sen uyduruk "Türkcell Süper Lig"i her sene domine eden takım olman gerekirken, ikinci yarı başında resmen havlu atıyorsun....
Bir de madem bu kadar yüksek transfer ücreti ödedik bir şekilde her maç oynatmalı , bu futbolcuları "kazanmalıyız" geyiği çıktı. Beceriksiz kötü futbolun adı uyum süreci oldu.
Kezman'ı kazan, Guiza'yı kazan,Maldonado'yu, Kazım'ı kazan onu kazan bunu kazan derken şampiyonlukları, milyon avroları, Semih'leri, Gürhan'ları, Kerim'leri, Bilal'leri, Olcan'ları, Servet'leri kaybeden bir takım..... Lafın gelişi değil, Semih kelimenin tam anlamıyla harcanıyor Fenerbahçe'de. Hooijdonk gittiğinden beri takımın en iyi santraforu ve hiçbir zaman birinci tercih olamadı.
Her sene transfere onlar avro para harcayan ve her sene geriye giden bir takım. Anelka, Luciano, Servet, Nobre, Aurelio, Tuncay, Appiah, Rüştü gibi oyunculara sahip 81 puan toplamış takımın üzerine yaklaşık 40 milyon € bonservis harcayıp, futbolculara, teknik heyete ödenen paraları ikiye katlayıp, 20 maçta 37 puan toplayan bir takım yaratmak sıradan değil, özel yetenek isteyen bir beceriksizliktir. Kulübün başında Adnan Polat olsa bu kadarını yapmaya vicdanı elvermezdi herhalde.
Sansasyon yaratmakdan başka hiçbir kriteri olmayan bu saçma transfer politikasının iflas ettiğini açıkça görüyoruz artık. Orta sahasında Selçuk Şahin'in vazgeçilmez adam olduğu takımda 14 milyon € luk santraforun işi ne kardeşim hem de gol kralı bir santraforun varken. Hem transfer edilen futbolcular yanlış, hem transfer yapılan mevkiler yanlış.
İşin acı yanı takımın başındakiler hala hata yaptıklarını kabul etmiyorlar ki gelecekden umudumuz olsun. Son olarak yönetimin diyemediğini ben diyeyim. Zamanında Mehmet Ali Yılmaz, Kevin Campbell için söylemişti bu sözü ben de Guiza ya ithaf ediyorum :D
"Adamı gol makinası diye aldık çamaşır makinası çıktı"