4

Canadian Bacon

Posted by Trevanian on 03:45 in ,
Michael Moore belgesel insanı olarak yer etmiş benim kafamda. Çünkü ilk olarak 11 Eylül saldırılarının ardından "Fahrenheit 9/11" belgeseliyle haberdar olmuştum kendisinden. Ardından Amerikan sağlık sistemiyle uğraştığı "Sicko" ve son olarak cümle kodomanları karşısına aldığı "Capitalism: A Love Story" belgesellerini izledik.

Tartışılan bir isim Moore. Muhalefet tarzı ve yöntemleri bizim topraklarda bile tartışılıyor. Yok senede şu kadar kazanıyormuş, kazandığı parayla eleştirdiği şirketin hissesini almışmış çok önemli değil bence. Her ne kadar beğendiğim bir sinemacı olsada tüm muhalefeti ABD nin gelir paylaşımı ve sistemin ABD vatandaşlarına karşı acımasızlığı üzerine. Dünyanın en varlıklı ülkesinin orta sınıfına ve yoksullarına daha iyi bir hayat mücadelesi bir nevi. Bütün kavga servetin nasıl pay edileceği fakat bu servetin nereden geldiğine dair bir laf, ABD ve Batı sömürüsüne karşı sağlam bir duruş zaten yok. En muhalif duran Hollywood filmleri bile temelde sistemi hedef almazlar. En fazla sistemi kötü yönde manipule eden çürük elmalarla uğraşırlar. O yüzden Moore'un servetiyle, hissesiyle uğraşmak biraz yersiz. Adam ağır kapitalistlerin Amerikalıların kanını nasıl emdiğini anlatıyor yetmez mi? Hem de isim isim, şirket şirket.

Filme dönersek


Moore'un izlediğim tek sinema filmi 1995 de çektiği Canadian Bacon harika bir kara mizah örneği bir kere. Devlet başkanından, sanayicisinden, şerifinden televizyoncusuna, özel timine kadar ABD nin alayıyla ince ince hatta kalın kalın kafa bulmuş. Filmde, Soğuk Savaş döneminin bitmesinin ardından Amerikan silah fabrikaları kapılara kilit vurup işçileri işsiz bırakmaya başlar. İşinden olanlar ve para kaybeden tüccarlar tepedekileri sorumlu tutar. Başkan'ın ulusal güvenlik danışmanı Stu Smiley krizden kurtulup tepeye tırmanmanın yolunun gerginlik olduğunu başkanın aklına sokar. Sıra düşman bulmaktadır ki Rus başkanından olumsuz yanıt alınca ne yapacaklarını şaşırırlar. Yeni düşman lazımdır ki terörizm de gündeme gelir fakat gariptir filmde Canada'yı düşman ilan etmekten daha az inandırıcı bulunur. Vietnam savaşının mimarlarından bir delinin de katkısıyla Canada'ya karşı soğuk savaş başlatmaya karar verilir ve basında bir anti Canada propagandası yapılır ve herkes Canada'yı bir tehdit olarak görmeye başlar. Bunlardan biri de sınır kasabasının akıldan yayan şerifi Boomer'dır. Boomer ve adamları sınır ötesi operasyonlarıyla milli bir kahraman haline gelir ve olaylar gelişir...

Moore'un ileride üzerine ayrı birer belgesel çekeceği fikirlerinin izlerini şiddetli bir şekilde görmek mümkün. Kendisinin de ufak bir rolü var şerif Bodmer destekçisi Turancı bir Amerikalı olarak. Ve Canada. Canada'yla daga geçtiğini söyleyenler var ama bir memleket ancak bu kadar yüceltilir. Filmde bir dalga geçilenler listesi yapsak en altta Canada yer alır heralde. Agresif, aptal Komutanı, basiretsiz başkanı ve devlet başkanları arası garip telefon görüşmeleriyle Dr. Strangelove a bir selam eder havası da var filmin. 1995 çekilen ve mantık dışı, absürd dediğimiz bir filmin ve olayların, 2000 li yıllara damgasını vuran gelişmelerle bire bir örtüşmesi ve filmde garipsediğimiz durumları gerçek hayatta normal karşılamamız ilginç.

Herşeyi bir kenara bırakırsak hem politik kaygılar taşıyıp hem de bu kadar komik olmayı başarabilen film sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Moore'un mizahi yanı eleştirel yanıyla eşit ağırlıklı olarak birleşinme evladiyelik bir iş çıkmış ortaya.

|

4 Comments


blame canada!

insanin aklina southpark'in kanada'nin düsman ilan edildigi bölümü geliyor. esinlenme midir acaba?


southpark izlemediğimden bilemiyorum doğrusu...


bir bölümünde tam da "düşman yokluğu"ndan kanada'nın hedef seçilmesi ve anti-kanada propagandasıyla abd'lilerin kanada'ya karşı kışkırtılmasıyla günümüzdeki "teröre karşı savaş" politikası hicvedilmişti. (aslında ben de düzenli olarak izlemiyorum, ama arada bayağı ilginç şeyler denk geliyor.)


Sen bahsettikten sonra buldum o bölümü çok geyik olmuş. Şarkı bile yapmışlar

Copyright © 2009 BoŞ MuHaBBeT ; Hiçbir hakkı saklı gizli değildir, ortalık malıdır