0
Eurovision 2010 Şenlikleri Başlasın
Şebnem Paker'in "Dinle" ile elde ettiği üçüncülük belkide yeni bir devrin habercisiydi. O güne kadar Avrupa'da pek bir yüzümüzün gülmediğini görüyoruz geçmişi okuduğumuzda. Seniha Yankı ile başlayan Eurovision maceramızda (kimi söylentilere göre siyasi tavırdan) Dinle'ye kadar şerefli mağlubiyetler dönemi var. Her türlü yolu da zorlamışız hani. Güzel şarkısından, seksi şarkıcına, popülerinden, sanat kaygılısına, MFÖ sünden, absürdüne, tribünlere oynayanına kadar geniş bir yelpazede şansımızı denemişiz. Olmamış, olmamış, olmamış... Bu dönemde yüzümüz bir türlü gülmemiş, memlekette darbeler olmuş, milli takım mütemadiyen İngiltere'den 8 yemiş, yenilmişiz ama ezilmemişiz falan filan...
Şebnem Paker'den sonra Avrupa'daki makus talihimiz bir nevi yön değiştirdi efenim. Örovizyona olan ilgi de artış trendine girdi. Yeniden Viyana kapılarına dayanacağımız günler yakındı artık. Önce Galatasaray UEFA Kupası'nı, Süper Kupa'yı kaldırdı, Milli Takım Euro 2000 de çeyrek final, 2002 Dünya Kupası'nda yarı final gördü. 2003 de Sertab Erener birinciliği kazandı. O gün bu gündür bu örovizyon Rimi Rimi Ley, Supırstaa facialarına rağmen hayatımızda ve gündemimizde sağlam bir yer edinmiştir.
Bu sene Manga'yla katılıyoruz malum. 2009'un en beğenilen (Cartel'in güzelim Evdeki Ses'ini piç etmelerine rağmen) albümlerinden birine imza atan gruba pek itiraz eden olmamıştı. Dün gece itibariyle Manga bu seneki parçayı piyasaya saldı "We could be the same". Yalnızca bir kere dinledim ama bana pek düz bir şarkı geldi, pek beğenmedim.
Neticede polemiklerle, eleştirilerle, övgülerle, beklentilerle dolu bir sürece daha girmiş bulunuyoruz. Türk'ün örovizyonla imtihanı devam ediyor...