0
Benimki Sadece Bir Öneri
Posted by Trevanian
on
05:21
"Batının Soykırımcı Tabiatı/ Haçlı Seferlerinden Günümüze." Hakan Albayrak'ın incecik kitabının girişinden ufak bir alıntı :
"...Nizam-ı Alem işi bizim işimizdi. Frenkler işimizi elimizden aldılar ve yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Farklı din ve kültürlere zerre kadar tahammülleri olmadığı halde dünyayı idare etmeleri olacak şey değildi zaten. 18'inci yüzyıl sonları itibarı ile vaz'ettikleri evrensel değerlere bağlı kalsalardı, birçok yanlışlarına ve eksiklerine rağmen belki küresel bir barış düzeni kurabilirlerdi. Ama olmadı. Kağıt üzerinde kurdukları değerler sistemi hayata geçiremediler. Hayata geçirmeleri mümkün değildi, çünkü evrensel olmalarına el vermeyen köklerinden kopmadılar. Öteki ile yan yana yaşamayı öğrenmeye azmetmediler. Haçlı zihniyetine saplanıp kaldılar. Dinleri ve kültürleri kendilerinden farklı olan milletlere barbar muamelesi yapmaktan ve onları değiştirmeye yahut yok emeye çalışmaktan hiç vazgeçmediler. Soykırımcı tabiatlarını ısrarla korudular."
Sabaha kadar konuşsam şu 3-5 cümlede anlatılanı ifade edemezdim. Batının iki yüzlülüğüne ve kendinden olmayana tahammülsüzlüğüne yakın zamanda defalarca şahit olmadık mı? Osmanlı fethin sembolü diyeceğimiz Ayasofya'daki figürlerin bile sadece üstünü kapatırken Mostar'a elden çıktıktan sonra kaç sene tahammül edebildiler ? O bombalar Mostarı yıkarken diğerleri sinsi sinsi sevinmediler mi? Çok yüksek mertebede bir medeniyet olarak Irak'a demokrasi götürene kadar tam ortalarındaki Bosna'da gerçekleşen hem insani hem kültürel soykırımı önleyemezler miydi mesela?
Önlemediler, göz yumdular, yıktılar ve yok ettiler. Çünkü farklı kültürlerin varlığına hele hele burunlarının dibinde varolmasına katlanamıyorlar. Aygıtlar ve yöntemler değişse bile amaç değişmedi asırlardır. Kimi zaman kılıçla, kimi zaman dinle, şimdilerde modernleşme çağdaşlaşma adına ötekileri küçültüp yakalayıp öldürmek istiyorlar. Yahudileri bunlar gaz odalarına yolladı. Laponları bunlar kısırlaştırdı. Çingeneleri bunlar soykırıma uğrattı. Afrika'yı bunlar kılıçtan geçirdi. İki tane dünya savaşı bunların yüzünden çıktı. Amerika kıtasına bunlar gitti katletti sömürdü döndü bir daha katletti. Doğu'nun malını, mülkünü, madenini, petrolünü, emeğini bunlar çaldı ve zengin oldu. Atom bombasını bunlar attı. Hitler'i, Stalin'i, Mussolini'yi, Franco'yu, Miloseviç'i, Karadziç'i bunlar çıkarttı. Gel gelelim gene barbar, ilkel, insanlık düşmanı ve geri kültür olan Doğu, sevgi pıtırcığı ve barış kelebeği olan da Batı oldu.
Modern modern modern, çağdaş çağdaş çağdaş, ileri ileri ileri, batılı değerler batılı değerler batılı değerler diye diye kafamızın ırzına geçtiler yıllarca. Türkiye'de Ruhban Okulu açılsın diye yapmadıkları baskı kalmadı. Gel gelelim bize batılı değerler adına "bundan sonra gavura gavur denmeyecek" dedirttikten 170 sene sonra referandumla minareyi yasakladırlar. Referandum yapmışlar değil mi? Demokrasi neticede. Gerekçe ise kendi ifadeleriyle “İslam'ın sinsice ülkeye yayılmasını önlemek” , "İsviçre'nin Müslümanlaşması tehlikesi". Yahu bu Avrupa laik ve seküler bir yapıda, bütün dinlere aynı uzaklıkta değil miydi? Yani teoride İsviçreli bir vatandaşın herhangi bir dine yönelmesi niye TEHLİKE olsun ? Vatikan mı orası?
Bazı ülkelerde şehir planlaması uzmanları türlü mantıklı sebeplerle Minare'ye belli yerlerde izin vermiyor. Bu gayet kabul edilebilir bir durum ama karşı karşıya olduğumuz olay bundan çok farklı. Haçlı kafası 2009 da çoklarının en medeni dediği ülkede yayına devam ediyor. Minareye tahammül edemiyorlar ama bize müslüman oranınızı % 70 e çekin diyorlar açık açık. Sonra bize ortaokul zamanlarında anlatmıyorlar mıydı başkasının özgürlüğünün başladığı yerde seninki biter diye? Müslüman sizin için öteki bile olsa ibadethanesini yapmaya hakkı yok mu? Bu hakkı çoğunlun kanaatine bırakmak mıdır demokrasi? Yani yarın birgün" Camiler yasaklansın mı? " "Kuran satmak yasaklansın mı?" "Müslümanların ülkeye girişi yasaklansın mı?" tarzı referandumlar yapılsa ve EVET sonucu çıksa ters bir durum yok mu demek bu ? O kadar da olmaz bunun bir sınırı vardır diyorsanız o sınırı kim ve neye dayanarak çekiyor? Sınırınızı insan haklarına ve vicdana göre değilde Radikallerin kanlı tepki sığasına göre çiziyorsanız onları ne hakla suçlayabilirsiniz?
İçeriye dönelim. Her fırsatta Ruhban Okulu açılsın diye koparmadıkları yaygara kalmayan ve bu düşüncelerini ibadet özgürlüğüyle temellendiren bir kesim yerli imalat niye dut yemiş bülbüle döndü veya ucuz cümlelerle yasağa saygı! duydu? Referandumla gelmiş olması mı sizin için yeterli olan? Mesela Türkiye'de refarandum yapılsa. Özelliklede AB nin bize laga luga yaptığı ve milli duygularımızın kabarmış olduğu bir dönemde "Misyonerlerin yoğun faaliyetleri ve bir takım dış mihrakların oyunları dolayısıyla Türkiye Hristiyanlaşma tehlikesiyle karşı karşıyadır" gerekçesiyle şunları sorsak;
* Ayasofya tekrar Cami yapılsın mı?
* Her türlü misyonerlik faaliyeti yasaklansın ve mevcut İnciller'in de laikçi ideolojiye ters olan yerleri Nur Serter ve Kemal Alemdaroğlu önderliğindeki bir uzman ekip tarafından tekrar yorumlansın mı?
* Heybeliada'daki Ruhban Okulu kalifiye şakirt yetiştirmek üzere Nurculara tahsis edilsin mi?
* Türkiye'de yeni Kilise yapımı yasaklansın mevcut olanlarda düğün ve kına geceleri için salon olarak yoksul halkımızın hizmetine sunulsun mu? (Org da var hazır mis gibi)
* Her yılın Eylül ayının 6. ve 7. günleri "Gavurların mallarını çalma-yağmalama festivali" ilan edilsin ve tüm yurtta çoşkuyla kutlansın mı?
* Tüm yabancı filmler, diziler, belgeseller, şovlar ve çizgifilmler, bilinç altımıza sızmaya yönelik sinsi hamleleri önlemek amacıyla Şirin Baba'ya dublajda Tekbir çektiren ekip tarafından yeniden seslendirilsin mi?
Şimdi de ben diyorum Demokrasi Demokrasi Demokrasi ve Referandum Referandum Referandum... Hadi bakalım hodri meydan! Şimdi bu referandumlardan da EVET çıksa hem içerdekiler hem dışardakiler şimdiki gibi kuyruğunuzu kıstırıp sus pus olabilir misiniz? Gene demokrasiye saygı ve düşünce özgürlüğü çercevesinde bunları medeni! bir olgunluka karşılar, sert tepki gösterenleri modern olmaya davet eder misiniz?