5

One minute Ulan!

Posted by Trevanian on 22:37 in ,

Schindler’in Listesi ne güzel filmdi değil mi? Oskar Schindler’in Yahudilerin düştüğü durumu fırsata çevirip savaş ortamında voleyi vurma peşinde olan ve nazilerle iş yapan fırsatçı bir iş adamından elindeki avuncundaki tüm parayı her gün ölüme bir adım daha yaklaşan ümitsiz insanları kurtarmak için harcayan vicdanlı ve kişilikli bir insana dönüşüm sürecini soluksuz izlemiştim.

Ya Hayat Güzeldir nasıl filmdi? O da şahaneydi değil mi? Son derece zeki bir o kadarda tembel Guido dünya tatlısı oğluyla sırf Yahudi oldukaları için toplama kampına alınmıştı hani. Oğlunu tüm bunların bir oyun olduğuna ve kazanana tank hediye edileceğine ancak öyle bir zeka inandırabilirdi. Ölüme giderken yaptığı o yürüyüşü filmi izleyen kimse unutmamıştır hani.

Piyanist’i izlerken daha bir iyi anladık Gettolarda yaşamak zorunda bırakılan masum insanların çektikleri sıkıntıları. Nazilerin milyonlarla ifade edilen sayıda masum Yahudiyi kamplarda toplayıp gaz odalarınıda yaktıklarını hep okur, duyar, dinlerdim de bunların bendeki etkisi Naziler hakkında olumsuz bir imge yaratmaktan öteye gitmezdi. Faşizmin ne menem birşey olduğunu, II. Dünya savaşında Avrupalı Yahudi toplumunun nasıl bir zulüme maruz kaldığını içselleştirmemde en büyük pay sahibi savaş dönemi filmleriydi. Bu filmlerin de etkisiyle şunu kafama kazdım ki her ne sebeple olursa olsun gama haçlı adamların kipalı adamlara,kadınlara ve çocuklara yaptıkları kabul edilemezdi. Bunun hiçbir mazereti olamazdı, olmamalıydı.

Varsayım bu ya bizim ülkemiz de o dönemler Uluslararası ilişkilerde dostluklar yoktur karşılıklı çıkarlar vardır zırvasına sığınıp, Hitler’in askeri ve ekonomik gücünü örnek gösterip Nazilere yaranalım diye bu günaha ortak olsaydı ve bu işten kazançlı! çıksaydı, bu ortaklıktan bugün bile utanç duyardım.



Bu kadar lafı niye ettim ? TRT de yayımlanmaya başlayan “AYRILIK- Aşkta ve savaşta Filistin” dizisi hakkındaki haberleri okumuşsunuzdur. Okumayanlar için küçük bir hatırlatma yapayım. Dizinin ilk bölümünde İsrailli askerlerin Filistinli çocukları ve bekleme noktasında doğum yapmaya zorlanan bir kadının bebeğini öldürdüğü sahneler var. İsrail basını ve devleti tepkisini yüksek sesle dile getirdi. Neymiş efendim anti-semitizm yapılıyormuş. İsrail dışişleri bakanı Avigdor Lieberman "Böyle bir dizi düşman ülkelerde bile yayınlanmamalı " demiş. Büyükelçimizi dışişlerine çağırıp bir de nota vermişler.

Basında da İsrail’le her daim yakın temas halinde olan abilerimiz hemen zıpladılar. Amiral geminin çarkcıbaşlarından biri bölgede İsrail'den rol çalmaya kalkan Nasır'ın, Pehlevi'nin, Menderes'in, Saddam'ın durumu ortada akıllı olun, sonunuz onlara benzemesin demeye getirmiş kurulduğu köşesinden. Başkaları ince ince İsrail’e ters gitmenin ulusal çıkarlarımızla örtüşmediğini o nedenle hiçbir şartta onlarla ters düşmememiz gerektiğini empoze etmeye kalkmış. Emniyet sübabı olarak da yakın zamanda mahalle değiştiren birisi "İşte söylüyorum İsrail kakadır pistir bi daha da bize İsrail yandaşı demeyin" mealinde komik ve hafifi bişeyler karalamış. Bu adamların fikirleriyle yönlenen insanlarında sayısı az değil.

Şunu açıkça belirtebilirim ki Tayyip’e ve partisine karşı özel bir sempatim veya husumetim yok. Ancak gerici Tayyip defol! öte bir siyasi vizyonu olmayan, facebook da Dünyanın en büyük lideri Atatürk- tüm arkadaşlarını davet etmeyen üye olmasın! gurubuna üye olarak askerlik vazifesi kadar kutsal bir görev ifşa ettiğini sanan bir kitle var. Bunların ekserisi Osmanlı son dönemi hakkında iki satır okumadan ezberden Araplar bizi sattı abi derler. Onlara göre bugünkü Filistinliler O Arapların çocukları ve torunları olduklarından Onlar’ın başına ne gelse müstehaktır. Gazze Şeridin’de, Sabra ve Şatilla’da, Doğu Kudüs’te yapılan zulümleri anlattığnızda bozuk plak gibi sadece “Araplar bizi sattı abi” yi tekrarlarlar. Davos’ta olanlar birkaç kötü “one münüt” şakasından başka birşey ifade etmez onlara. Hatta Tayyip defol! mottosu altında Davos’ta Araplara sahip çıkacağına Çin’de Türklere sahip çık diye çıkışırlar sanki Türkiye’nin sadece bir tane zulme itiraz kontenjanı varmış gibi. Bir zulme karşı durmak başka bir zulme karşı durmanı engelliyormuş gibi. İlginçtir, bu zihniyetin orta yaşlı mensubları zamanında Çin’in soykırım yaptığını, Ermeniler’in Hocalı’daki katliamlarına Türkiye’nin müdahele etmesi gerektiğini haykıranları ırkçılıkla ve turancılıkla itham etmişlerdir. Şimdi kendileri bir numaralı Azeri dostu Uygur sempatizanı rolündedirler mesela.

Neyse yukarda bahsettiğim zihniyette insanlara Filistindeki zulmü anlatmak duvara anlatmaktan daha etkili değildir. Bu ve benzeri zihniyetin mensubu olmayanlar içindir bu yazının kalan kısmı.

Türkiye’ye en sert tepkiyi gösteren İsrail dışişleri bakanı Avigdor Lieberman adı size birşeyler anımsattı mı? Bakanlığa gelir gelmez gizli saklı değil alenen şu açıklamayı yapmıştı : Gazze’yi İşgal etmemiz anlamsız, Amerikalıların Japonlar'a yaptıklarını yapalım. Adam resmen Gazze’ye atom bombası atalım diyor. Ahmedinejad İsrail’e atom bombası atalım dese tüm dünya linç eder. Ne gericiliği, ne faşiztliği, ne psikopatlığı kalır. Lieberman deyince sesler yüksek çıkmıyor ama.

Dizide İsrailli askerler kana susamış caniler gibi gösteriliyormuş. Öyle değiller mi? Gazze’de, Lübnan’da sivillerin yaşadığı evleri , camileri, okulları bombalamadılar mı? İntifadalarda sapanla taş atan çocuklara tank mermileriyle karşılık vermediler mi? İsrail askerleri münferit de değil organize şekilde kana susamış katil profili çizmekte. Hamile kadınları, çocukları öldürmekle övünen, tişörtler bastırıp giyen ve bunlarla motive olan İsrail askerleri var.Çocuklara yaşıtlarının üzerine atılacak bombalara resim çizdirerek eğitim veren bir İsrail var. Milyonlarca Filistinli'yi evinden ocağından sürüp mülteci olarak yaşamaya mahkum eden bir İsrail var. İnsanları Gettolara hapsetmekten, toplama kamplarına alıp gaz odalarına sokmaktan ne farkı var bunun?

Zamanında sırf Yahudi oldukları ve Almanların yaşam alanlarında bulundukları için Yahudiler bunlara maruz kaldı. Şimdi Filistinliler sırf Arap oldukları için aynı muameleyi görüyorlar. Zamanında nasıl Nazilerin yaptığı zulüm filmleri yapıldıysa , nasıl bu insanlık şuçları insanlığa ifşa edildi ve dışlandıysa bugünkü İsrail zulmünün de dizisinin yapılması, bunun insanlara anlatıması normal bile değil gerekliliktir.Nasıl uluslararası ilişkiler safsatalarıyla Nazilerle işbirliği yapmak kişiliksiz bir tutumsa aynı gerekçelerle İsrail'e göz yummak da kişiliksizliktir. Nasıl ki Nazilerden nefret etmek Almanlardan nefret etmek demek değilse, Siyonazilerden nefret etmek de antisemitizm değildir. İsrail suç işliyor, İsrail BM raporlarıyla sabit bir sekilde soykırım yapıyor, kimyasal silah kullanıyor, savaş suçları işliyor. Bunları yapmak ayıp değil yanlış değil de anlatmak mı yanlış? TRT umarım zamanında Banu Avar’a karşı takındığı karaktersiz tavırı Ayrılık dizisine karşı takınmaz ve dizi yayımlanmaya devam eder. Salı akşamları TRT ekranlarında haberiniz olsun belki merak eder veya denk gelir izlersiniz.


|

5 Comments


bu yazın için
"sana katılıyorum"
demek az gelirdi
ben de fazlasını yaptım :)

selamlar...


aleyküm selam Korhan.


http://herbokubilenadam.blogspot.com/2009/11/ayn-yazlar-6.html


Gerçekten çok çok iyi bir yazı olmuş.


teşekkürler ccyasoo

Copyright © 2009 BoŞ MuHaBBeT ; Hiçbir hakkı saklı gizli değildir, ortalık malıdır