2

23 Nisan

Posted by Trevanian on 22:27 in

Her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, günün anlam ve öneminin nasıl özünden sapıp tüketim kültürüne meze yapıldığından dert yanarlar.

İki gün önce bir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlandı. Atatürk'ün "Tüm Dünya Çocuklarına" armağan ettiği ulusal egemenlik kısmının fazlalık olarak durduğu bir bayram. En son söylenecek lafı ilk söylemek gerekirse, Atatürk meclisin açıldığı günü niye dünya çocuklarına bayram olarak armağan etsin? Size de çok şaçma gelmiyor mu ? 29 Ekim'i de Zimbabweli dullara armağan etmiş deseler onu da hiç garipsemeden tüm millet olarak coşkuyla kutlarız herhalde.

Cumhuriyet'in ilk yıllarında şehit ve gazi çocuklarının bakımlarını üstlenmek için kurulan bugünkü adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu'nun o çocuklar için 23 Nisan'ı takip eden hafta Çocuk Haftası olarak kutlanırmış.

Bugün baktığımızda yoksul, kimsesiz, şehit veya gazi yakını çocuklara dair hiçbir şey içermeyen bir 23 Nisan. Anca askerlik yoklaması gelmiş adamları bir günlüğüne çocuk diye koltuklara oturtuyorlar işte. Çoğu çocuk için işkenceye dönen resmi geçitler, güneşin altında saatlerce ayakta bekletilen çocuklar vs... Zaten milli bayramlarımız bu garip uygulamalar yüzünden
halk tarafından yeterince çoşkulu geçmiyor ya o da ayrı konu tabi...

|
3

Kazalarla Yitirdiğimiz Değerler

Posted by Trevanian on 22:43 in , ,

Geçen hafta helikopter kazası sonucu Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 insan hayatını kaybetti. Şöyle bir düşündüm yakın tarihte bazı üç önemli devlet adamını kuşkulu kazalarda kaybettik. Yeri gelmişken onları bir daha analım istedim…

Adnan Kahveci

KAHVECI

Adnan Kahveci’yi 1993 yılında trafik kazasında hayatını kaybetti. Olayın suikast olma ihtimali çocukları dahil birçok kişinin aklını hala kurcalamakta.

Türkiye’nin gördüğü en zeki insanlardan birisi Adnan Kahveci hakkında öğrendiklerimiz kadarıyla. Eski sınav sistemi ÖYS de tüm soruları doğru cevaplayan tek isim sanırım. ANAP çatısı altında millet vekilliği ve bakanlık yapmış. Siyasi hayatı boyunca irili ufaklı yüzlerce proje üretmiş bazıları hayata geçirilmiş bazıları geçirilememiş. Ama o her alanda sürekli fikir üretmiş.

The Özal kitabında anlatılıyordu sanırım Özal Cumhurbaşkanı olduğu zaman Çankaya köşkünde onlarca dinleme cihazi bulup imha etmiş. Tam bir Deha olduğu konusunda tanıyan herkes hemfikir.

Zamanında Kürt Sorunuyla ilgili hazırladığı raporda bahsettiği adımlar onlarca yıl sonra atılmaya başlandı malefes. O raporun girişteki birkaç cümlesi

"Kürt sorunu bugün Türkiye'nin gündeminde enflasyon ve işsizlikten çok daha önemli bir boyut kazanmıştır. Sorunun çözümü için somut ve kapsamlı öneri üreten hemen hemen yok gibidir. Ayrıca hiç kimse kusurlu olduğunu kabul etmemektedir. Sorunun bugüne kadar çözülememesinin tek sebebi Türkiye'nin bunu çözecek demokratik olgunluğa erişememiş olmasıdır."

Recep Yazıcıoğlu

vali-recep-yazicioglu

Recep Yazıcıoğlu’nu gene bir tarafik kazasında kaybettik. Hayatı yakın zamanda bir diziye ve sinema filmine konu oldu. Haliyle toplum tarafından nispeten tanınan, bilinen bir insan. Türkiye’nin en genç valisiydi. İnatçı ve idealist kişiliği ve sıradışı uygulamalarıyla çokça gündeme geldi. Çok kişinin ayağına bastı o yüzden seveni kadar düşmanı da boldu.

Yazıcıoğlu’nun ölümün ardından da ciddi komplo teorileri ortaya atıldı. Neticede kabiliyetli, zeki ve karakterli bir devlet adamını şu veya bu sebepten en verimli olacağı dönemde kaybettik.

Eşref Bitlis

esref

Orgeneral Eşref Bitlis’i 1993 yılında bir helikopter kazası sonucu kaybettik. Türkiye’de en fazla tartışılan ve üzerinde en çok şüphe bulunan ölümlerden birisidir Eşref Bitlis’inki.

Çekiç Güç’ü , Jitem’i , Barzani’yi, uyuşturucu kaçakçılarını ve PKK yı karşısına almış bir komutandan bahsediyoruz. Tam anlamıyla aydınlatılamayan bir helikopter kazası sonucu hayatını kaybetmesinin arkasında başka şeyler aramak kadar normal bir durum olamaz herhalde.


|
0

İkileme Gel

Posted by Trevanian on 17:13 in

Yarın "Akışkan Gücü Kontrolü" vizem var. Haftalardır yattım, bugün sabahlar, toparlarım biraz diyordum... Demin bi arkadaş aradı İspanya - Türkiye maçına bilet var gel diye. İkileme gel. Bi tarafta kalırsam okulu bir dönem daha uzatacak ders, öbür yanda tarihi maç. Yok mok gelmeyeyim dedim önce, 45 saniyede ikna etti eşşek herif. Maçı zaten TV den izlersin aynı vakti her türlü kaybedersin deyince yelkenleri suya indirdim... Bu zihniyet yüzünden okulu uzattım. Sonumuz hayır olsun. Vatan millet sakarya nidaları bi yana maksat dünya gözüyle Avrupa Şampiyonu izleyelim :))

Finali Fatih Altaylı gibi yapayım;

Ne zaman adam oluruz ?
Zevklerimizi dersin önüne geçirmediğimiz zaman...

|
0

CHP Gibi Muhalefetin Olsun Sırtın Yere Gelmez

Posted by Trevanian on 15:56

CHP GENEL BASKANI DENIZ BAYKAL

Bir yerel seçimi daha geride bıraktık. Benim için en heyecanlı kısmı elimde çay, tv önüne geçip açılan sandık sayısını, nerede kimin önde gittiğini ve AKP ve CHP nin İstanbul’daki garip açıklama yarışını takip etmek oldu.

Bu ara herkes “Seçmenin verdiği mesaj”ı tartışıyor. Bu seçim moda bu. Yazarı, çizeri, televizyoncusu mesaj analizi derdinde.  Ben de Deniz Baykal’ın kaç seçimdir almadığı mesaja değineyim istedim.

Bir önceki seçimde mahallede maç yaparken “Top benim. İstediğim olmazsa alır giderim” diyen  şımarık çocuklar gibi halkı hiçe sayarak Cumhurbaşkanlığı krizi çıkardı ve AKP ye hayal bile edemeceği bir oy oranı kazandırdı % 47.  Abdullah Gül bile krize kadar oylarının % 30-35 civarı olduğunu söyledi o sıralar.

Bu yerel seçimlere gelirsek CHP nin yaptığı yanlış bir değil iki değil… Başkent Ankara’dan başlayalım. Melih Gökçek en antipatik siyasetçi sanırım. Beypazarı’nda efsane işler yapan Mansur Yavaş dikilmiş karşısına. Oyunu kesinlikle bölecek belli. CHP iyi bile değil, vasat bir aday çıkarsa alırdı Ankara’yı. Ama Baykal ne yaptı ? Zamanında listeleri İmralı’dan geliyor dediği başarısızlık abidesi Karayalçın’ı aday gösterdi. “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” diye bir laf var ya CHP Ankaralı’ya ölümü gösterdi Karayalçın’la. Hiç aday çıkarmasa Mansur Yavaş bile harcardı Gökçek’i.

261120081300023417792_3

Bir ara çakma sanatçı modası vardı hatırlarsınız. Tipi, sesi,  adı mevcut ünlülere benzeyen şarkıcılar türemişti. CHP Şişli’de  Çakma Sarıgül, Muharrem Sarıgül’le şansını denedi, komik duruma düştü. İşte Baykal’ın vizyonu bu kadar.

Eskişehir’de sağ-sol herkes AKP ye karşı Büyükerşen’i desteklerken CHP karşısına aday dikti bir tane . Oysa DSP Ankara’da aday çıkarmamıştı. Neyse ki kaydadeğer bir oy alamadı.

Kılıçdaroğlu’yla temiz siyaset imajını yaratmışken, haklarında onlarla yolsuzluk davası açılmış ve bir kısmı aleyhlerine sonuçlanmış şaibeli bazı İstanbul ilçe  Belediye Başkanlarını tekrar aday gösterdi.

Meclisteki duruma bakarsak, Deniz Feneri dahil hiçbir konuda hükümeti sıkıştıramadı. Koca ana muhalefet çicekçi siyasetçimiz Kamer Genç kadar bile etkili muhalefet edemedi. AKP istediği gibi at oynattı.

824

Neticede AKP ve Tayyip Erdoğan  en fazla % 30 civarı bir oyla koalisyonun en büyük ortağı olabilecekken ilk genel seçimde sanş ve Cem Uzan sonrakinde de Deniz Baykal sayesinde iki dönem tek başına iktidar oldu. CHP milletin hassas damarlarına basa basa sağ seçmeni AKP çatısı altında topladı, DYP ve ANAP siyasi arenadan silindi. Yani bir muhalefet ancak bu kadar yardımcı olur. Ne diyeyim Allah herkese CHP gibi muhalefet nasip etsin… Cemil Çiçek’in zamanında ettiği bir laf geldi aklıma onla bitireyim;

“Bir siyaset bilimci nasıl iktidar olumaz diye bir çalışma yapmaya kalksa CHP den daha iyi bir laboratuvar bulamaz”


|

Copyright © 2009 BoŞ MuHaBBeT ; Hiçbir hakkı saklı gizli değildir, ortalık malıdır