9

Yerli Küçük Naziler Ben İsrail'den Size Benzedikleri İçin Nefret Ediyorum

Posted by Trevanian on 00:31 in

Samimi arkadaşım olmasa da Facebook'a arkadaş görünecek kadar alakalı olduğum ve tipine bakınca bir aykırılık göremedim insanlardan neler görüyorum anlatamam.

"Bir gün gelecek bilmem ne olacak" diye Hitler'den alıntılar yapıyorlar. Bakın küçük naziler;

Biz İsrail devletinin bıyığından çarığından, saçından sakalından değil faşist zorba zihniyetinden nefret ediyoruz. Bu zihniyetin modern zamanlardaki mimarı o alıntı yaptığınız cani.

Tekrar tekrar söyleyeyim ki II. Dünya Savaşı zamanı Avrupa'da Almanya'da yaşasak korurduk Yahudiler'i saklardık evlerimizde mahallelerimizde vermezdik özendiğiniz Naziler'e.

Üzerlerine ateş açılan aktivislerin içinde o soykırımdan sağ çıkmayı başarmış Hedy Epstein gibi Yahudiler'de var biz burda oturduğumuz yerden atıp tutarken o Yahudiler Filistinli insanlar için canlarını ortaya koydu.

O özendiğiniz Nazilerin uzantılarının gurbetçi Türkler'e ettiklerini, yaktıları evleri, sıkıştırıp öldürdükleri gençleri ne çabuk unuttunuz.

Nasıl ki o aktivistler İsrail'in direktiflerine boyun eğmedi diye öldürülmeyi haketmedilerse, İsrail bu cinayetleri işledi diye sizin yeşillenmenizi ve dillenmenizi tabii! olarak karşılayamam.

Onlarda sizin gibi bu Araplar'dan biri bile sağ kalsa ilerde bela olur başımıza nükleer silah atalım diyorlar.

Siz aynısınız. Saflarınız farklı olsada kafanız aynı. Siz faşist katillersiniz, Gazze'de İsrail komandosu, Polonya'da Nazi subayı, Irak'ta ABD askeri, Bosna'da Karadziç'siniz, benim için hepiniz aynı boksunuz.

Sizden ve sizin gibilerden insanlığa bugüne kadar fayda gelmedi bundan sonra da gelmez. O yüzden defolun gidin, gölge etmeyin yasımıza, sulandırmayın hüznümüzü.

|

9 Comments

Adsız says:
1 Haziran 2010 23:49

Seni tanısam severdim...

Unknown says:
1 Haziran 2010 23:55

merhaba,İsrail'le ilgili yazdığınız bütün yazıları satırı satırına okudum şimdi. Ve aklıma geçen gün nette kehanetlerini okuduğum Bulgar kahin geldi. Üçüncü dünya savaşının yaklaştığını sezmek için kahin olmaya gerek yok gerçi.
İsrail kendilerini kutsal zanneden lanetlenmiş bir kavimden fazlası olmayacak hiçbir zaman ve Allah'ın adaletine inananlar hiçbir suçun cezasız kalmayacağını da bilirler ki Yahudilerin pis soluklarını Rabbim kesecek, kendi pisliklerinde boğulacaklar inşallah. Şeytan şeytanlığından utanır onların zulmünün yanında...

ah ahir zaman, ne çetin sınavmış seninki...

Trevanian says:
2 Haziran 2010 00:08

patavatsızımdır, inanki kıl olma ithimalin daha yüksek

Trevanian says:
2 Haziran 2010 00:26

Sevgili evvelzamanicinde

Bu kanlı rejimin temsilcilerini kınarken Siyonist-Yahudi cizgisini ortadan kaldırıyorsun belki farkında olmadan işte orda ayrılırım senden.

Ben İsrail derken destekçilerini bile değil direk karar ve eylem mekanizmalarının başında bulunan eli kanlıları kasdediyorum ve en fazla bu gözü dönmüş katillerin bır kısmının üstün ırk motivasyonu olabileceğini kabul edebilirim. Ve bu katiller zamana ve mekana bağlı olarak farklılık gösteriyor.Benim gözümde zalimin ve mazlumun milleti olmaz.

dadas62 says:
3 Haziran 2010 08:08

Peki trevanian şuna ne diyeceksin: Dediklerinde haklısın, bu cinayetin sorumlusu yahudi milleti değil, hükümetidir. Fakat bu güne kadar israilde savaş yanlısı olmayan bir parti hükümete geldi mi? Bu hükümetleri de yahudi halkı seçmedi mi? Bu katilleri israilin başına geçiren her yahudi de bu katliamdan sorumlu değil midir?

Trevanian says:
3 Haziran 2010 19:32

Sevgili Alparslan

Önce çizgileri biraz daha netleştirelim. İsrail hükümeti Yahudi Milleti'nin değil büyük çoğunlukluğu Yahudi olsa da içinde müslüman ve hristiyanların da yaşadığı ve oy kullandığı İsrail devletinin hükümetidir. Diaspora'da yaşayan Yahudi sayısı İsrail'dekinden fazla.Bu insanlar İsrail'e sempati besleyebilir, uyuz olabilir, ticari ilişki içinde olabilir ama o hükümette siyasi bir sorumlulukları yoktur neticede.

İsrail'in daha ılımlı hükümetleride oldu, hatta barışın eşiğinden dönüldü bir zaman. Fakat ekserisi faşist politikalar güttü kabul ediyorum. Irkçı bir ideolojinin üzerine kurulmuş bir devletin ve allahın her günü, varolmak için her türlü aşırılığı yapmak durumundayız fikrinin popmalandığı bir toplumun ürettiği hükümetler bu kadar oluyor.

İsrail halkının tercihlerini ve eğilimlerini eleştirebiliriz. Tamam bu emirleri veren adamlara oy vermek bir miktar sorumluluk yükler ve barışçıl eğilimler göstermesini bekleyebiliriz seçmenden ama sonuç itibariyle cinayetlerden işleyen ve emrini veren sorumludur ve hesabı da onlara sorulur. Katillerin yolunu açanları eleştirim ama suçu onlardan alıp topluma eşit paylaştırmam.

Bir diğer husus bu adamlar oy birliğiyle gelmiyor neticede, çoğunluğu sağlayarak geliyor. Hükümet olacak kadar aşırı eğilimler varsa, Yahudi seçmenler arasında muhalifler de var ciddi oranda.Ve bu insanların bir kısmının kendi devletlerinden soğuyup yurt dışında yaşamaya başladığını ve İsrail'de radikallerin oranının bu yüzden yukarlara çıktığını söyleyenlerde var ne kadar doğrudur bilmem.

Netice'de İsrail katliamlarıyla kıyas götürmese de bizim ülkemizde de suçsuz insanları hapishanelere alıp işkencelerle öldüren, adalet anlayışı "haksızlık olmasın diye bir sağcı- bir solcu astık" lafından rahatça anlaşılan, dünyanın öbür ucundaki savaşa asker yollayıp onları canlarından eden hükümetler geldi geçti. Ogün Samast, Ağca, Öcalan gibi katilleri üretti bu toplum. Muhakkak ki toplum olarak bizim de sorumluluğumuz var bunların ortaya çıkmasında fakat suçu herkese paylaştırmak bir bakıma suçluyu da normalleştirmek oluyor. Toplumun sorumluluğu vardır da netice de katil olanlar da bunlardır yani. İşledikleri suçun hesabı bunlardan sorulur, cezası bunlara verilir.

dadas62 says:
5 Haziran 2010 10:18

Evet çizgileri netleştirelim ama İsrail halkı(düzeltiyorum: Yahudiler değil) ile hükumeti arasında net bir çizgi yok ki. Halkın genel fikri neyse hükumetin de o olur demokraside. İsrail'in işlediği cinayetlerden tamamen hükumet sorumludur, İsrail halkının bir sorumluluğu yoktur demek abes kaçıyor bence.

Bunu şu olaya benzetiyorum. Amerikan güçlerinin Irakta sivilleri çırılçıplak soyup üste üste yığdıkları, üzerlerine köpek saldıkları, üzerine bir de hatıra fotoğrafları çektirdikleri olaylar aklıma geldi. Iraktaki bu zulümlerden sonra, Amerikan ordusu bu tarz olayları tamamen birkaç askerin suçu gibi göstererek aradan sıvışmaya çalıştı. Sadece birkaç askerin sorumluluğuydu haftada bir aldığımız işkence haberleri, Amerikan ordusunun bir günahı yoktu, onlar zaten demokrasi için gitmişlerdi Irak'a.

Diyelim ki benim ülkem faşist politikalar güdecek, cinayetler işleyecek, fosfor bombası kullanacak siviller üzerinde, bunu da doğal hakkı olarak görecek, ben aynı faşistleri getirir miyim ülkenin başına? Getirirsem suçlu değil miyim? Benim verdiğim o oy, masum birinin kafasına sıkılmış bir kurşun niteliğindedir bana kalırsa. Cinayetten ben sorumlu değilim deyip de kenara çekilemem.

Sonuçta, seçimlerde bu adamları başa getirenler de sorumluluğu da üstlenmeli. Sonuçta zincirin ilk halkasını onlar oluşturuyor, gökten inmedi bu adamlar o koltuklarına. Tabi ki cezalandıramayız halkı, hesabını soramayız ama sorumlulukları yoktur deyip de öte tarafa atamayız onları.

Trevanian says:
5 Haziran 2010 15:12

Yukarda yazdıklarımı bir daha dikkatli okursan sorumluluğu hiç yoktur demediğimi farkedeceksin.

Bir yere kadar sana hak veriyorum. Düzenli olarak saldırgan ve savaşcı siyasetçileri iktidara getirmeleri onlara bir miktar sorumluluk yükler. Bunu kabul ediyorum. Fakat dediğim şu şuçlu hepimiziz, suçlu tüm toplum, suçlu insanlık vs demekle aslında suyun başını tutan katilleri sıradanlaştırıyor, herhangi biri kadar suçlu havası yaratıyoruz. O hükümetlerin başa gelmesinde oy veren İsrail'lilerin de sorumluluğu var fakat bir de adı sanı belli suçu sabit katiller var. Suçlu oy veren herkes deyip suçu paylaştırmak yerine bizzat tetikçiliği yapan, emri veren adamlardan hesap sorulmasını talep etmemiz lazım. Seçmenleri eleştirebiliriz fakat cinayetlerin hesabını vermesi gereken adres belli. Bir de zaten ırkçı bir ideoloji üzerine kurulmuş bir sistemin oylamaya sunduğu alternatifler arasında çok bir seçme sanşı olmaz. İş katliama gelince çoğu aynı kapıya çıkıyor.

dadas62 says:
5 Haziran 2010 20:38

Evet, haklısın. Suçu tüm suçlulara paylaştırmak asıl katliamı yapanların suçunu hafifletmekten başka bir işe yaramaz. Ne kendi rahatları için dünyayı yakmaya razı olan seçmenler cezalandırılır, ne de başlarındaki katiller. Bari başlarındaki katiller cezalandırılsa da, şu dünya gözüyle görebilsek.

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Copyright © 2009 BoŞ MuHaBBeT ; Hiçbir hakkı saklı gizli değildir, ortalık malıdır